BESİN ETİKET İÇERİĞİ NASIL OKUNUR?
Aldığınız
paketli gıda ürünlerinin;
·
besin
içeriklerini okumanın,
·
kendinize,
sağlınıza uygun besinleri seçip,
·
uygun
porsiyonlarda tüketmenin öneminden bahsetmiştim.
Şimdi besin
etiketi 4 adımda nasıl okuyabileceğinize bakalım;
1- ilk adımda, besin tablosunun en üst kısmında yer alan
porsiyon bölümüne bakın. Bu kısımda;
·
tek kişilik porsiyon,
·
paketin tamamının içerdiği porsiyon,
·
paketin 100gr’ının içerdiği porsiyon belirtilir.
Yiyeceğiniz
besinin sadece kalorisine değil bir porsiyon değerinin sahip olduğu yağ, protein
ve karbonhidrat oranlarına da bakınız. Porsiyon boyutuna bakarak bunun altında
veya üzerinde bir miktarda yemenizin doğru olduğuna karar vereceksiniz.
2-
İkinci adımda, porsiyon
başına toplam kalori değerini okuyun.
Beslenme tablosunda
enerji değeri olarak kilo kalori (kcal)
ve kilo joule (kJ) bulunmaktadır. Burada dikkat etmeniz gereken nokta,
porsiyon başına denk gelen kalori miktarına dikkat etmek ve bu besini gerçekte
kaç porsiyon tükettiğinizdir.
Unutmayın,
porsiyon sayısını ikiye katlarsanız kaloriyi ve tüm besin değerlerinide ikiye
katlamış olursunuz.
3-
Kalori taramasından sonraki 3.adım da besinin içerisinde bulunan besin
ögelerinin miktarları bulunmaktadır. Bunların arasından en sık
karşılaştıklarımız;
§
Yağlar: Dikkat etmemiz
gereken en önemli oranlardan biridir. Doymuş, doymamış ve trans yağ
olarak üç çeşide ayırılır. Seçtiğiniz besin etiketinde doymuş yağ veya trans yağ
varsa almak için bir kez daha düşünün!!
Çünkü trans yağ kötü kolesterol seviyesini arttırırken iyi kolesterol seviyesini
düşürmektedir.
Önerilerim;
·
Et alıyorsanız bütün olarak alınız.
·
Ete alternatif olarak mercimek ve fasulye gibi
baklagiller tüketebilirsiniz (doymuş yağ tüketimi de azaltılmış olur).
·
Yağ seçiminizde zeytinyağı, kanola yağı ve soya yağı
kullanmanız sağlığınız açısından en sağlıklı seçim olacaktır.
·
Kalp damar hastalığından korunmak ve kilo kontrolü
sağlamak için en çok dikkat edeceğiniz oranlardan biri olduğunu unutmayın ve
böyle şikayetleriniz varsa %50 light ürün tercih edin.
§
Protein: Süt ve süt ürünleri,
yumurta, deniz mahsülleri, baklagiller, kırmızı et, tavuk eti ve kuruyemişler
protein kaynakları arasındadır.
ÖNERİLERİM;
·
Yağsız et ve kurubaklagil tüketiniz.
·
Tavuğun derisini yemeyiniz.
§
Karbonhidrat: Vücudun bir numaralı enerji kaynağı olan
karbonhidratlar lif, nişasta ve şeker kaynaklı olabilmektedir. Doğru
karbonhidrat kaynağını bulmak için lif oranı fazla ancak şeker oranı düşük olan
yiyeceklere bakabilirsiniz.
§
Tam buğday unu ve ekmeği kullanmaya özen gösterin,
§
fasulye ve mercimek benzeri baklagiller tüketin.
§
Şeker: Bu kısımdaki sayısal değerler
aslında besinin doğal şeker ( sütte bulunan laktoz veya meyvedeki fruktoz gibi)
ya da eklenmiş şeker ( yüksek fruktoz içeren mısır şurubu gibi) içerdiğini
anlamamıza yardımcı olamaz.. Bunu anlamak için içindekiler bölümüne bakmamız en
doğru hareket olacaktır. Bu listede doğal şekerler yer almaz, sonradan eklenen
şekerler yer alır. İçindekiler bölümündeki her madde besinde bulunan hacim oranına göre çoktan
aza sıralanmaktadır. Eğer ilk iki sırada şeker yer alıyorsa bu yiyecek sizin
için faydalı olmayabilir. Aynı zamanda sonu “-oz” eki ile biten fruktoz ve glukoz yazılarını
içeren paketli gıdalardan da uzak durun. Ekstra eklenmiş şeker; kek, pasta,
kurabiye, bazı mısır gevreklerinde, çikolata, dondurma, ketçup, reçel ve
meşrubatlarda bulunabilmektedir.
§
Sodyum: Sofra tuzunda ve diğer
yiyeceklerde doğal olarak bulunabilen bir besin ögesidir. Doğal olarak
bulunmakla beraber besinin lezzetini arttırmak ve raf ömrünü uzatmak amacıyla
da ekstra olarak eklenebilir. Sodyumu olabildiğince en aza indirin çünkü fazla
sodyum tüketimi tansiyona neden olarak kardiyovasküler rahatsızlıklara ve
böbrek sorunlarına yol açabilmektedir. Bu sebeple besin tablosu okurken sodyum
oranı düşük besinleri tercih etmeye çalışın ve gerektiğinde birkaç yiyeceğin
etiketlerini karşılaştırarak tercihinizi yapın.
§
Lif: Sağlıklı bir yetişkin günlük
ortalama olarak 21-35gram arasında lif almalıdır fakat ne yazık ki çoğu kimse
lif tüketiminde bu seviyeye ulaşamamaktadır. Ekmek veya kahvaltılık gevrek
satın alırken seçiminizi porsiyon başına 3gram lif içeriği bulunduran
markalardan yapın. Bazı besin etiketleri içerdikleri lif cinsini çözünür veya
çözünmez lif olarak açıklamaktadır ve iki cins lifde sağlığımız için önemlidir.
§
Çözünür lif kolesterol seviyesini
düşürmeye yardımcı olurken yulaf ezmesi, kurubaklagil ve arpada bulunmaktadır.
§
Çözünmez lif ise tam buğday
gıdalarda, meyvelerde ve sebzelerin kabuk kısımlarında bulunarak sindirime
yardımcı olmaktadır. Bu yüzden meyveleri güzelce yıkandıktan sonra kabuklarıyla
yiyin.
§
Demir: Vücudumuzun kırmızı kan
hücrelerini yapmasında yardımcı olmakla beraber oksijen taşınmasında da
görevlidir. Kurutulmuş meyveler, yumurta, deniz mahsulleri, tahıl yönünden
zengin kahvaltılık gevrekler ve makarnalar, baklagil grubu besinler, tavuk ve
hindi eti ayrıca bazı sebzelerde demir bulunmaktadır.
Hayvansal besinler ile aldığımız demir
vücudumuz tarafından daha kolay absorbe edilmektedir. Ayrıca demir içeren
bitkisel kaynaklı besinlerin yanında C Vitamini içeren brokoli, turunçgiller,
çilek ve kivi gibi besinlerle tüketimi demir absorpsyonu kolaylaştırmış olur.
§
Kalsiyum: Kemik, diş ve kas yapısında büyük
rol oynayan kalsiyum minerali süt ürünlerinde, koyu yeşil sebzelerde, somon ve
sardalya balığında bolca bulunmaktadır. Diyetinizde yeterli miktarda D Vitamini
ve kalsiyuma yer vermek sizin fiziksel olarak daha güçlü olmanızı sağlar çünkü
D Vitamini vücudunuzun kalsiyumu absorbe etmesine yardım eder. Market
alışverişi yaparken koyu yeşil renkteki sebzeleri tercih edin. Eğer laktoz
intoleransınız var ise soya sütünü kalsiyum kaynağı olarak kullanabilirsiniz.
§
Kolesterol: Kolesterolü vücudun kendi
yapabildiği aynı zamanda dışarıdan besin ile alabildiğimiz bir yağ tipi olarak
adlandırabiliriz. Kolesterol; hayvansal kaynaklı olup peynir, yumurta ve ette
bulunurken sebze, meyve ve tahıl içerikli besinlerde bulunmamaktadır.
Doymuş yağ oranı yüksek besinler kan kolesterol seviyesini arttırmakla başka
hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Besin etiketi okurken kolesterol, doymuş
yağ oranı ve trans yağ bölümlerine dikkat etmeyi unutmayın.
4-
Son basamak olarak yukarıda sıralanan bazı besin ögelerini yeterli
miktarda tükettiğinizden emin olun. Kendi yaşınız, cinsiyetiniz ve sağlık
durumunuza göre sizin için yeterli ve sağlıklı oranda makrobesinleri ve
mikrobesinleri tüketmeyi hedef alın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder